Günlük gazete alımları ya da basına verilen ilanlar yüzünden kamu kurum ve kuruluşlarının israf yaptıkları iddiasının ciddiye alınamayacağını belirten Budak şöyle konuştu:
“Türkiye’de hem yerel hem de ulusal gazeteler tiraj gelirleriyle değil, ilan gelirleri ile ayakta kalmaya çalışıyorlar. Kamu kurum ve kuruluşlarından verilen ilanlar olmadan özellikle yerel gazetelerin ayakta kalmaları imkansız. Son yıllarda Türkiye’de gazetecilik iktidarın çok açık saldırıları ile karşı karşıya. Gazetecileri işsizlikle ya da cezaevleri ile terbiye edemeyen iktidar, şimdi de gelirlerini ellerinden alarak gazeteleri kapanmaya zorluyor. Günlük gazete alım ve ilan yasakları, Anayasal güvence altındaki halkın haber alma özgürlüğüne doğrudan bir saldırıdır.
Tasarruf edilecekse önce Kamu-Özel Ortaklığı adı altında vatandaşlarımızın vergilerini kene gibi emen projelere dövizle verilen garantiler kaldırılmalıdır. Kamu kurumlarında AKP’li bürokratlara verilen çift maaşlar, üç maaşlara son verilmelidir. Tasarruf yapılacaksa, tek adama halkın vergilerinden yazlık saraylar, kışlık saraylar inşa etmekten vazgeçilmelidir. Kara delik gibi büyüyen Cumhurbaşkanı’nın örtülü ödenek bütçesi kaldırılmalıdır”
Budak, önergede şu soruların yanıtlanmasını istedi:
“Kamu kurum ve kuruluşlarına Genelge’den önce hangi günlük ulusal ve yerel gazeteler alınmaktaydı? Kamu kurum ve kuruluşlarının günlük yerel ve ulusal gazete alımlarının maliyeti ne kadardı? Bu genelge ile tasarruf edilmesi amaçlanan harcama miktarı ne kadardır? Kamu kurum ve kuruluşlarının yerel ve ulusal gazetelere verdikleri ilanlar için yıllık ne kadar ödeme yapılmaktaydı? Bu ödemeler hangi gazetelere, ne tür ilanlar için yapılmaktaydı? Bu genelge ile yıllık ne kadar tasarruf sağlanması amaçlanmaktadır? Genelge’den muaf tutulan Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı ve TBMM Başkanlığı Genel Sekreterliği’nin yıllık gazete alım masrafları ne kadardır? Bu kurumlar gazete ilanlarına ne kadar harcama yapmaktadırlar?”